eatreadwearlove

14 Haziran 2012 Perşembe

Şezlongtaki Kitaplar

Sıcaklar iyice bastırdı ve herkes yavas yavas İstanbuldan uzaklasmaya başladı.Kimimiz yazlıga,kimimiz kısa bir süreligine otellere doğru yola koyulucaz.Ama hepimizin ortak bir amacı var.Biraz kafa dinlemek,günlük sorunlardan koşuşturmacadan uzak kalıp kendimize vakit ayırmak.İşte bu kendimize ayırdıgımız vakitleri kitaplarımızla daha güzel bir hala getirebiliriz.Kendi dünyamızdan sıyrılıp,baskasının dünyasında kendimizi kaybedebilir.Bugun size 3 önerim olucak.Tabi ki bütün önerdiklerimi begenmenizi,okumanızı beklemiyorum.Bu kadar çok sayıda kitap paylasmamın nedeni önünüze daha çok secenek koymak istemem.

          
                                                                                                                                                                           

İlk kitabım ''Karpuz''.Artemis Yayınlarının Çik-lit serisinden çıkmış.Kitapta çok güzel bi işi,çok sevdiği bir kocası olan hamile bir kadının hayatı nasıl bu kadar çabuk altüst olur sorusuna cevap buluyoruz.Çocugu doğduğu anda terkedilen Clairenin çaresizlikle Dubline dönüşü,aile sevgisiyle hayatını toparlamaya calısması,anneliği öğrenmesi ve tüm bunlar esnasında hayatına giren Jamesle yasadıklarını okurken kimi zaman çok güleceksiniz kimi zamansa ''Erkek milleti değil mi?Hepsi aynı.''deyip serzenişte bulunacaksınız.Kitap 640 sayfa olmasına ragmen çok fazla ayrıntıya yer verilmemiş.Sıkılmayacagınızın garantisini verebilirim.Zaten kitabın kapagında da yazıldıgı gibi.''Marian'a güven,gerisini merak etme!''





''Sır Tutabilir Misin''.Sophie Kinsellanın en sevdiğim kitabıdır.Aslında biz kızların çoğunlukla yaptığı bir hatanın sonuclarını anlatıyor.Karakterimiz Emmanın hepimiz gibi ufak sırları var.Örneğin kimse Emmanın kaç beden oldugunu yada patronu hakkında gerçekten ne düşündüğünü bilmez.Emmada bu sırlarını saklamakta oldukça basarılıdır taa ki uçakta bir yabancıya bütün sırlarını anlatana kadar.Ama yabancı olduğu için Emma sonrasında pişmanlık duymaz,nasıl olsa onu bir daha görmeyecegini ve bu sırların ortaya cıkmayacagını düşünür.Ama işler hiç de istediği gibi gitmez.Okurken çok gülecegimiz,bir taraftan da ''Yerin kulağı var''lafını doğrulayacagımız bir kitap.Eminim kitabı bitirdikten sonra birine bir şey anlatırken 3 kere düşüneceksiniz:)






Bu kadar keyifli kitabın arasına,hüzünlü,içimizi paramparça edicek bir kitap koydum farkındayım.Ama koymazsam içimde kalır.Bu kadar güzel bir kitabı mutlaka tavsiye etmem gerektiğini düşündüm.Kitap tüm çıplaklıgıyla bize Bosna Savasını anlatıyor.O sırada yasanılan ırkçılığı,Müslüman Boşnakların gördüğü eziyeti,Hristiyan gencle Musluman kızın aşkının imkansızlıgını,insanların zorla komşularına düşman edilişini okuyunca insan ''Allah basımıza vermesin''demekten bi kaç damla göz yaşı dökmekten ve savası lanetlemekten başka bir sey yapamıyor.Çok tarih kitabı sevmeyen ama bu olaylar hakkında bilgi sahibi olmak isteyen insanlar için çok güzel bir kitap.
Gerçek bir hikayeden alınma aynı zamanda.Okuyun ki yarın bi gün hiç ummadığımız anda bizim de başımıza gelmesin....


Haydi hepinize iyi okumalar:)











                                                                                                       

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder